Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
- Özgür Polat
- 4 Şub
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 7 Nis
Popüler Kültürden Gerçeklere
"Zihin, onunla işbirliği yaptığınızda odaklanır."
– Eckhart Tolle
Son yıllarda klinik bir tanıdan ziyade, popüler kültürde ve sosyal medyada karşımıza sıkça bir ‘’farklılık’’ olarak karşımıza çıkan DEHB, klinisyenler arasında da oldukça tartışmalı bir kavram haline gelmiş durumda. Sosyal medyada rastgele çıkan bir video’dan veya etrafımızda devamlı yankılanan popüler psikoloji sohbetlerinden etkilenerek bir tanıdığınızın size ‘’Sende kesin DEHB var’ demiş olması, bana şaşırtıcı gelmezdi. Ancak bu durum, çoğu zaman DEHB’nin karmaşıklığını göz ardı eden bir yüzeysellige yol açmakta ve DEHB ile baş eden bireylerin yaşadığı asıl zorluklara gölge düşürmektedir. "Farklılık", "ayrıcalık" veya "yetenek" olarak empoze edilse de, DEHB, kişinin günlük yaşamını, ilişkilerini ve özgüvenini derinden etkileyen nörogelişimsel bir bozukluktur. Bu bağlamda bilinçlenmek ve DEHB'yi daha iyi anlamak, mental iyi oluşun kazanılması ve sürdürülebilmesi için atılması gereken ilk adımdır.
Nöroçeşitlilik ve Modern Dünyanın Etkileri
DEHB, beynin bilgi işleme süreçlerinin farklı çalıştığı bir durumdur ve “nöroçeşitlilik” dediğimiz kavramın içinde yer alır. Her bireyin bilgi işleme ve dikkat süreçleri farklıdır; bu, insanların bilişsel süreçlerinin çeşitliliğinin bir göstergesidir. Ancak modern dünyanın hızla değişen yapısı, özellikle teknolojinin hayatımıza bu denli nüfuz etmesi, dikkat süreçlerimizi daha da zorlamaktadır. Saniyeler içinde tüketilen içerikler, anlık tatmin kültürü ve sürekli uyarılma hali, DEHB’nin semptomlarını arttırırken, dikkat sürelerimizin de kısalmasına yol açıyor. Normalleşen bu tarz alışkanlıkların sosyolojik etkilerinin ötesinde, bireylerin psikolojilerinin de evrimininde önemli bir yer tutmaktadır.
DEHB ve Eşlik Eden Rahatsızlıklar
DEHB, nadiren yalnız başına görülen bir durumdur. Çoğu zaman anksiyete, depresyon, post-travmatik stress bozukluğu, öğrenme güçlükleri veya otizm spektrum bozukluğu gibi durumlarla birlikte ortaya çıkar. Bu durum, hem tanı hem de tedavi sürecini daha karmaşık hale getirir. DEHB’nin tek başına bir "sorun" olarak ele alınması, bireyin yaşadığı zorlukların tamamını anlamamıza engel olabilir. Örneğin:
Anksiyete ve Depresyon: DEHB’den kaynaklanan sorunların yarattığı yetersizlik hissi ve toplumsal beklentileri karşılayamama kaygısı, zamanla kaygı bozukluğu ve depresyonu tetikleyebilir.
Dürtüsellik ve Riskli Davranışlar: DEHB’li bireyler, dürtüsellik nedeniyle daha fazla risk alma eğilimindedir. Bu, hem sosyal hem de fiziksel sağlık açısından sorunlara yol açabilir.
Öğrenme Güçlükleri: DEHB, akademik performansı doğrudan etkileyen dikkat sorunları ve organizasyon zorluklarıyla bağlantılıdır.
Dopamin Sisteminin Rolü
Dopamin, motivasyon ve ödül sistemimizde önemli bir rol oynar. DEHB’li bireylerde, dopamin sistemindeki dengesizlikler, motivasyon eksikliği ve dikkat sorunlarını beraberinde getirir. Modern alışkanlıklarımız ise bu döngüyü daha da karmaşık hale getirir. Örneğin, sosyal medyanın sunduğu anlık tatminler dopamin ihtiyacını geçici olarak karşılayabilir, ancak uzun vadede DEHB belirtilerini şiddetlendirebilir. Bu nedenle, dopamin sistemini destekleyecek alışkanlıklar geliştirmek önemlidir.
Terapi ve Destek: DEHB ile Baş Etmenin Yolları
DEHB ile yaşamak zorlayıcı olabilir, ancak doğru yaklaşımlar ve destekle bu süreç daha kolay hale gelebilir. İşte DEHB ile çalışmada etkili olan bazı yaklaşımlar:
Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT): ACT, bireyin kendisiyle ilgili olumsuz düşünceleri kabul etmesini ve bu düşüncelerle mücadele etmek yerine onlarla uyum içinde yaşamasını öğretir. Kendi değerlerini keşfetmek ve bu doğrultuda bir yaşam inşa etmek, DEHB’li bireyler için güçlendirici bir süreçtir.
Mindfulness ve Farkındalık Teknikleri: Mindfulness, bireyin dikkatini toplamasına ve anda kalmasına yardımcı olur. DEHB’li bireyler için zihinsel sakinlik ve kontrol sağlamak açısından etkili bir yöntemdir.
Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT): CBT, olumsuz düşünce kalıplarını yeniden yapılandırarak, bireyin kendisiyle ilgili daha gerçekçi ve olumlu bir bakış açısı geliştirmesine yardımcı olur.
Rutin ve Organizasyon Teknikleri: DEHB ile baş etmenin en önemli yollarından biri, bireyin günlük hayatına uygun rutinler oluşturmasıdır. Bu, hem dopamin sistemini destekler hem de bireyin kontrol hissini artırır.
Gerçekçi Bir Yaklaşım: Empati ve Anlayış
DEHB, farklılıklarımızı kutlamamız gereken bir dünyada, bireylerin yaşadığı zorlukların göz ardı edilmesine neden olmamalıdır. Bu rahatsızlık, anlaşıldığında ve doğru yaklaşımlarla ele alındığında bireyin yaşam kalitesini artıran bir dönüşüm yolculuğuna dönüşebilir. Ancak bu süreç, bireyin kendisiyle dürüst bir şekilde yüzleşmesini ve uzman desteğini gerektirir.
Eğer bu yazıyı okurken kendi zorluklarınızı tanıdıysanız, unutmayın ki bu süreçte yalnız değilsiniz. DEHB, yalnızca bir zorluk değil, aynı zamanda kendinizi ve potansiyelinizi keşfetmeniz için bir fırsattır. Bu yolculuğu birlikte ele alabilir, hem kendinize hem de yaşamınıza yeniden bağlanabilirsiniz.
Commentaires